Ekonomi

Kritik endüstriyel hammadde tedarik sorunlarına karşı kolektif mücadele

Sanayileşmiş ülkeler kritik hammaddelerin tedarikini sağlamak için hızlı adımlar atmaya devam ediyor.

Özellikle Çin ve Rusya’nın bu kaynakları siyasi ve ekonomik tehdit olarak kullanma eğilimi, tedarik zincirlerinde önemli riskler oluşturuyor. Bu sorunların çözümü için uluslararası alanda çeşitli önlemler alınıyor.

Sanayileşmiş ülkeler, güç kaynaklarından endüstriyel hammaddelere kadar geniş bir yelpazedeki hammaddelere olan bağımlılıklarını artırıyor. Özellikle Çin’in nadir toprak elementleri gibi kritik hammaddelerin tedarikini kontrol etme yeteneği bu bağımlılığı daha da karmaşık hale getiriyor. 2010 yılında Japonya ile Çin arasında yaşanan kriz, bu bağımlılığın ne kadar büyük bir risk olabileceğini ortaya çıkardı. Ayrıca Rusya’nın 2021 yılında Ukrayna’yı işgal etme girişimi tedarik zincirlerindeki belirsizliği artırdı ve döngüsel ekonomide önemli aksamalara neden oldu. Bu olaylar, hammadde tedarikindeki jeopolitik riskleri daha da ön plana çıkardı.

AB ve diğer ülkelerin aldığı önlemler

Gelişmiş sanayi ülkeleri bu tehlikelerle baş edebilmek için çeşitli önlemler almaya başlamıştır. AB, kritik hammaddelerin bir listesini oluşturdu ve tedarik güvencesini sağlamak için alternatif kaynaklar aradı. Global Gateway stratejisiyle Latin Amerika, Balkanlar, Afrika ve Orta Asya’daki ülkelerle iş birliği anlaşmaları imzalıyor. Paris İklim Anlaşması artan talep ve düşük emisyonlu teknolojilerin kullanımı nedeniyle kaynaklar üzerindeki baskıyı artırıyor.

AB Kurulu, enerji ve tarım dışı hammaddeler arasında, objektif kriterlere dayalı olarak kritik hammaddeleri tanımladı. Bu tarifin endüstri için kritik olan hammaddelere odaklanmaya yönelik bir adım olduğu düşünülüyor. Ayrıca Türkiye ile AB arasında imzalanan Gümrük Birliği anlaşması çerçevesinde, AB’ye yapılan ihracatta Avrupa Yeşil Anlaşması’na uyumun sağlanmasına yönelik çalışmalar yapılıyor.

Türkiye’nin Potansiyeli ve Rolü: Hammadde Tedarikinde Yeni Bir Oyuncu!

Türkiye bu karmaşık denklemde önemli bir rol oynayabilir. Tetis Maden Kuşağı’nın (Tetis Kuşağı) ortasında yer alan Türkiye, zengin maden kaynaklarına sahip bir coğrafyada yer almaktadır. Ayrıca yeşil dönüşüm sürecinin gerektirdiği hammadde tedarik garantisini de sağlayabilecek potansiyele sahiptir. Türkiye’nin bu potansiyeli, özel sektörün ve girişimcilerin desteğiyle daha fazla katma değer yaratma fırsatı sunuyor. Türkiye, yer altı kaynaklarının işlenip çevre standartlarına uygun şekilde kullanılmasına yönelik yüksek kapasiteli hammadde işleme ve üretim tesisleri kurarak AB tedarik zincirine dahil edebilir.

TETHYS: Okyanusların Tanrıçasının Sembolizmi

Okyanusların Tanrıçası Tethys, sanayileşmiş ülkelerin hammadde temini sorunlarına karşı atılımını simgelemektedir. Antik Yunan mitolojisine dayanan bu isim, denizlerin ve suların tanrıçasını temsil eder.

Denizlerin anası sayılan Tetis, hammadde temininin denizler kadar değerli bir kaynak olduğunu simgelemektedir.

Batı Tetis kuşağı, özellikle Doğu Avrupa ve Türkiye’de değerli, pahalı ve baz metal yataklarına ev sahipliği yapan dünyanın en büyük madencilik kuşaklarından biridir. Bu kuşak, çeşitli maden kaynakları açısından zengin olmasıyla biliniyor ve jeolojik yapısı, madenlerin aranmasını ve çıkarılmasını etkiliyor.

Okyanusların Tanrıçası Tethys’in Sembolizmi altında Sanayileşmiş ülkeler ve Türkiye, hammadde güvenliği ve sürdürülebilirlik arayışında birlikte çalışıyor. Bu sembolizm dünya ekonomisinin geleceğinde kritik bir rol oynamakta ve sanayileşmiş ülkeler için hammadde tedarikinin garantisini simgelemektedir. Okyanusların Tanrıçası’nın sembolü olan Tethys, hammadde tedariki kıtlığına karşı küresel bir tepkiyi temsil ediyor.

Bu gelişmeler ışığında; Sanayi ülkeleri ve Türkiye, kritik hammaddelerin tedarikinin sağlanması ve sürdürülebilir bir geleceğin inşası konusunda daha fazla işbirliği yapmayı hedefliyor.

İstanbul Bilgi Üniversitesi kritik hammadde tedarikinde rol oynuyor

İstanbul Bilgi Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Bilişim ve Teknoloji Hukuku Enstitüsü, Türkiye’nin aday statüsünde olduğu Avrupa Birliği üyesi ülkelerin sanayi kolunun kritik hammadde ve maden ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla değerli bir girişime imza atıyor. Bu girişim, arz güvenliğini sağlamak için hükümetler arası ve özel sektör işbirliklerini teşvik etmeyi ve AB Kritik Mineraller Listesi’nde yer alan hammadde, mineral ve metallerin Çin’e işlenmemiş cevher olarak satışını sınırlandıracak bir ekosistem oluşturmayı amaçlıyor.

TETHYS aynı zamanda Dış Ekonomik Bağlantılar Konseyi (DEİK) bünyesinde Türkiye-AB ve Türkiye-ABD İş Kurulu işbirliğiyle Kritik Hammadde Tedarik ve Tedarik Zinciri Çalışma Kümesini kurma aşamasında. Bu çalışma grubu, kritik madenlerin tedariği ve tedarik zincirine ilişkin yerel, bölgesel ve küresel sorunlara en uygun çözümlerin üretilmesi görevini üstlenecek. Nitekim bu amaçla Tethys; AB parlamentosu tarafından kurulan sivil toplum kuruluşu The Soul of Europe ile 25 Ekim 2023 tarihinde iş birliği protokolü imzalanmıştır. 26 Ekim 2023 tarihinde Euromines ile, 26 Ekim tarihinde ise AB Konseyi Büyüme Bölümü ile karşılıklı işbirliği toplantıları gerçekleştirilmiştir. 2023.

İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin “Bilgi ve Teknoloji Hukuk Enstitüsü TETHYS Platformu, kritik endüstriyel hammaddelerin tedarik güvenliğine katkı sağlıyor.

haberkavak.xyz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu