Gazeteci Barış Terkoğlu, Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan hakkındaki davanın duruşmasının önümüzdeki perşembe günü yapılacağını hatırlatarak, Pehlivan’ın kontrollü özgürlükten yararlanmasını engelleyen davanın Ömer Faruk Aydıner’in görevi kötüye kullanması nedeniyle açıldığını iddia etti. Terkoğlu, Aydıner’e şikayetini geri çekmesini teklif etti.
Barış Terkoğlu’nun “Bir önerim var” başlıklı yazısının ilgili kısmı şöyle:
“Pehlivan, 30 Kasım 2022 tarihinde gazetemizde ‘Mide Bulandırıcı Hikaye’ başlıklı bir yazı yazmıştı. Yazısında bir iş kadınının savcılığa yaptığı suç duyurusundan bahsetmişti. Suç duyurusuna göre iş kadını AK’nin borcu vardı. Yargıda ilişkileri bulunan ve bu vesileyle olay, malına zarar verecek kadar ileri giden NK’ye gelmişti.İş kadını AK, kendisine borcu olan NK ve adliye üyesi NK hakkında suç duyurusunda bulundu. Bunun sonucunda yargı mensubunun dosyası kapatıldı. Bu kez yargı mensubu iş kadını hakkında ‘FETÖ üyesi’ olarak şikayette bulundu ancak iş kadınının FETÖ’yle irtibatı araştırıldı ama bir sonuç çıkmadı Hiçbir şey bulunamadığı için bu belgenin kovuşturmaya yer olmadığı gerekçesiyle reddedilmesi gerekti.
Pehlivan bu hikayeyi tarafların açıklamalarıyla anlattı. Üstelik yargı mensubunun ismini de vermedi.
ŞİKAYETİNİ GERİ KALDIRMALI
Ancak Pehlivan’ın yazısı Ömer Faruk Aydıner’in başvurusu üzerine kısa sürede yasaklandı. Bu da yetmezmiş gibi Aydıner, “Ben yazıda adı geçen yargı mensubuyum” diyerek Pehlivan’dan şikayetçi oldu.
Pehlivan, savcının yazı yazmasına neden olan belgeleri teslim etti. Bu nedenle iftira suçundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. Ama bahsettiği kişi yüksek yargı mensubuydu. Pehlivan hakkında ‘kamu görevlisine alenen hakaret’ suçundan iddianame yazıldı. Pehlivan hakkında açılan dava, sanki olay onun kamu göreviyle ilgiliymiş gibi bu suça dayanıyordu.
Bu da yetmezmiş gibi, yargının güçlü bir isminin dava açması bile Pehlivan’ın hapse girmesi için yeterliydi. Güreşçinin kontrollü özgürlüğü elinden alındı ve hapse atıldı.
Önümüzdeki perşembe bu davada bir duruşma var. Pehlivan beraat ederse, onun hapse atılmasına sebep olan ve sadece görünen hikâyeyi anlattığı yazıya dayanan ilişki de ortadan kalkacaktır.
Hepimiz biliyoruz. Pehlivan’ın yazısı yargının güçlü bir üyesi hakkında olmasaydı bu davadan dolayı ne yargılanırdı ne de hapse atılırdı. Ancak bir Yargıtay üyesi şikayette bulunduğunda durum böyle değildir. Sebebi ise elbette yargıyı en çok yargı yargılıyor!
Bu noktada bir önerim var: Yargıtay üyesi Ömer Faruk Aydıner, adının bile geçmediği yazıyla ilgili şikâyeti geri çeksin. Ait olduğu görevi kötüye kullanmamalıdır. Pehlivan hakkında şu anda açılan dava bu şikayete rağmen devam edeceğine göre artık yargının üzerinde yargı gölgesi olmamalıdır. Pehlivanların sahada baskı olmadan yargılanmasını sağlamalıdır. Aksi takdirde olay yeniden yargının kendi dostlarını tasfiye etme hikâyesine dönüşecektir.” (HABER MERKEZİ)
